24 Ocak 2013 Perşembe

İlk Doğumgünü Telaşı : 1 Yaş Kutlama Rehberi :)



Hamilelikteki mihenk taşlarından sonra doğumdan itibaren sayılmaya başlanan dönüm noktalarının en önemlilerinden biri.. 1 Yaş!

İlk doğduğu zamanlar günler sayılır, sonra “aylık”lara geçebilmek hayal edilir, 40ına varılır, “ilk 3 ay dolsun herşey değişecek, gazlar gidecek” diye iç geçirilir, 6 aylık oldu koca adam oldu denilir, derken... başlar ilk yaşın telaşı! Bir yandan duygusallık tavan yaptığı için fırk fırk burun çekip durursunuz zaman yaklaştıkça, bir yandan da anneliğin yüklediği o müthiş sorumlulukla, bebeğinizin bugünü ileride baktığında mutlulukla anması için uğraşırsınız. Bende aynen böyle oldu. Nasıl yapmalı nasıl kutlamalı, nasıl O’nun konforundan ödün vermeden günü unutulmaz kılmalı diye az kafa yormadım. Benden sonra soracaklara not düşmek adına da bu yazıyı kaleme, pardon klavyeye aldım :)

1. Bebeğinizin bugünden birşey anlamayacağı safsatasına kulak asmayın ve kimleri davet edeceğinizi iyi seçin!
Ben inanmıştım bu söyleme, ama hiç de öyle olmadığını gördüm. Evet, “çok duygulandım bu ne süpriz!” moduna girmiyor elbette ama bir bebek kendisi için bir araya gelen, kendisine sevgilerini cömertçe sunan insanların varlığını, özel bir buluşma yaşandığını kesinlikle farkediyor. Dolayısıyla bu çerçevede bir organizasyon yapıp davetli sayısını bebeğinizin gözünü, gönlünü çok yormayacak seviyede tutmaya bakın derim.

2. Mekana Karar Verin
Davetli sayınız ve daha önemlisi bebeğinizin mizacı en önemli yol göstericiniz olmalı. Sosyal ortamları, yabancı mekanları seven, ev dışında da yeme/uyuma düzenini makul seviyede de olsa sürdürebilen bir bebekse sizinkisi, özgürsünüz, canınız nerede isterse orada kutlayın bu özel günü. Ama benim gibi, en çok evinde mutlu olan, evin dışında konforunu tutturamayıp uyumakta zorlanan, ses izolasyonuna çok düşkün bir bebeğin annesi iseniz evinizi tercih edin derim. Biz öyle yaptık ve ben o gün “herkesin ne organizasyonu varsa bizim evde yapabilir” bilgisini deklare ettim, zira oğlum çok keyifliydi, uykusu gelince de kendi odasında, kendi rutininde rahat rahat uyuyabildi, uyanıp kaldığı yerden eğlenmeye devam edebildi.

3.   Kutlama Saatini Seçerken Dikkatli Olun
Bunun tek kriteri bebeğinizin uyku düzeni elbette. Hangi saatte uyuyor uyanıyor, günde kaç kez uyuyor bunlara bakmak önemli. İki kez gündüz uykusu uyuyan bir bebek için parti başlangıcının tam ilk uykudan uyandığı saate denk getirilmesi akıllıca oluyor.

4.  Hayal Gücünüzün Sınırlarını Zorlayın, Her Detayı Sizin İçin Anlamlı Hale Getirin
Zor kararları verdiniz, sıra geldi zevkli kısma! Mekanı nasıl süsleyeceksiniz? Bir tema seçimi yapmak kesinlikle işinizi kolaylaştırır. İçinize en çok sinen temaya karar verin, sizin için özel olsun, sizi ve bebeğinizi yansıtsın. Sonra o temayla uyumlu hazırlıklar yapın. Bu tür çalışmaları yapabiliyorsanız kendiniz halledebilirsiniz, benim gibi fikir üretmede adeta bir guru, ama üretimde adeta bir kaplumbağa iseniz fikirlerinizi güzelliklere dönüştürecek pekçok harika insan var. Ben İzmir’den Hayal Tasarım Atölyesi ile çalıştım, çok da memnun kaldım. Ana malzemeleri oradan edindim, destek olarak da partidunyasi.com’dan faydalandım, kendi temamız ve hazır çalışmalarımızla uyumlu balonlar, servis malzemeleri, süsler vb hep oradan geldi.

5.   Menüyü ve Tabii ki Pastayı Unutmayın
Kendiniz mi hazırlanacaksınız, size kim yardım edecek hepsine önceden karar vermelisiniz. Kim neyi hazırlayacak planlamak hayat kurtarır. Pastanız temanızla uyumlu olmalı elbette ;)

6.  Bebeğinizi Hazırlayın!
Minik meleğinize birkaç gün öncesinden “iyi ki doğdun” şarkısını söylemeye başlayın, doğumgünü için heyecanlandığınızı hissettirin, pasta ve mum üfleme oyunları oynayın, önemli bir günün geldiğini, bu önemli günün kendisiyle ilgili olduğunu ve bunun sizi çok heyecanlandırdığını hissedecek emin olun. Ve o gün hep bir ağızdan “iyi ki doğdun” şarkısı söylenirken şaşırmak/tedirgin olmak yerine sevinip gülümseyerek size süper bir hediye verecek inanın :)

7. Son Geceyi İyi Geçirin
Kutlama öncesindeki son geceyi kutlama mekanınız ev ise evinizi süsleyerek geçirin. Öyleyse de değilse de bu gece geçen bir seneyi hatırlamak, doğduğundan beri bebeğinizin ne çok değiştiğini/geliştiğini görmek, hayatınızın ne kadar güzelleştiğini ve evet zorlaştığını hissetmek için iyi bir fırsat, tadını çıkarın.

Ve sabah uyandığınızda hem dünya tatlısı bebeğinizi hem de kendinizi ve tabii ki eşinizle birbirinizi kutlayın! Siz de bu 1 senede çok yol katettiniz unutmayın. Ebeveynliğinizin ilk yıldönümü kutlu olsun :)

18 Ocak 2013 Cuma

BUGÜN!

Aynı senin dünyamıza sefalar getirdiğin gün gibi erkenden uyandım bu sabah bölük pörçük bir uykudan.. 
Bu defa uyanır uyanmaz elimi kocaman karnımda gezdirip seninle konuşup dua etmedim, bu defa senin huzurla uyuyan masum yüzüne baka baka, müthiş bir dinginlikle alıp verdiğin nefesini dinleye dinleye şükrettim!
Geçen bir yıl boyunca her gün hücrelerimin tümünde, dibine kadar hissederek söylediğim gibi, iyi ki doğdun, iyi ki geldin biriciğim! Bugün tam 1 sene oldu!

Minicik bedenin ve kocaman sesinle hayatımıza girdin ya, sen herhangi bir şeyin ödülü olamayacak kadar büyük bir lütufsun bana, Allah’tan bir armağansın.. Başımıza gelen en güzel şey, bütün aşk şarkılarının tartışmasız tek bahis konusu, evimizin “küçük oğlak”ı, yüreğimin nazar boncuğusun..

Kelimelerle ifadesi mümkün olmayan, sınırsızlığın bile tanımlamakta sınırlı kaldığı bir sevdanın ortasında tek dileğimiz sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yaşamının olması. Senden gayrı herşey sadece teferruat çünkü!



3 Ocak 2013 Perşembe

"Hamileyken Bilseydim Keşke"lerim

Son zamanlarda düşünüyorum da, doğumdan sonra her geçen ayla birlikte, keşke hamileyken birileri söyleseydi, bir şekilde öğrenseydim dediğim şeylerin sayısı arttı. Kimbilir daha ne kadar da artacak.. En iyisi bunları bir yazıda toplayayım dedim, belki bazılarımızın işine yarar ;)

1- Sling diye birşey var, hayat kurtaran birşey!
Hele de benim gibi kucak kucağa seven bir anne olursanız, takarsınız slinginizi, bebek mutlu, siz mutlu.. eller özgür, beden özgür, istediğiniz gibi dolaşır, istediğiniz işinizi halledersiniz. Ben 2. ay dolduğunda bu konudaki cehaletimden kurtuldum, o zamana kadar da bir odada, sığınağımızda yaşadık oğlumla bir nevi :( Çeşitleri çok, bence yenidoğan için en iyisi "wrap sling". Büyüdüğünde ise en rahat "BaBa Sling" kullandım ve hala kullanıyorum..

2- Bebek eşyaları için Eminönü diye biryer var!
Allahtan yenidoğan eşyaları için ziyaret etmiştim Eminönü Havuzlu Han'ı, ama keşke bilseydim de 1 yaşına kadar kullanabileceği değişik bedenlerde kıyafetler alsaydım. Oradan aldığımız stoklar 1 ay içinde küçük geldi ve sonrası "marka" tabir ettiğimiz alışveriş merkezlerindeki noktalardan dünya masrafa maloldu. Zira taze bebeyle Eminönü ziyareti cesaret istiyor doğumdan sonra. Annemin hep dediği gibi, "çocuğun yediği helal, giydiği haramdır" aslında :) 

3- Hamile kıyafetleri doğumdan sonra da bir süre giyilecek ve farklı bir fonksiyonu olacak!
Tamam, biliyoruz doğumdan sonra giyilecek bu elbiseler, zira herkes bir Ebru Şallı değil hastaneden sıfır beden ayrılabilsin.. Ama bu kıyafetlerin emzirmeyi kolaylaştıracak kıyafetler olması çok önem kazanıyor doğumdan sonra, önemli olan bu detayı akılda tutmak. Dışarıda ya da evde, önü düğmeli, veya yakası geniş kıyafetler her zaman hayatı kolaylaştırır.

4- Emzirme Önlüğü bebek çantasının en vazgeçilmez elemanıdır!
Emziriyorsanız ve bir önlüğünüz varsa tebrikler! Mobil olması en kolay anne modelisiniz. Ne biberona, ne sıcak suya, ne mamalar taşımaya ihtiyacınız olacak. Sadece bir önlük, heryerde, ama heryerde bebeğiniz istediği an hazırsınız beslemeye ;)

5- Bebek Hamağı Süper Bir İcattır!
Heryere gelir sizinle. Biraz ağırdır ama 2 dakika alır söküp takması. Gündüz uykularını onda sallanarak uyumaya alışırsa bebeğiniz, plajda bile nasıl uyutacağım derdiniz olmaz..

6- Nurturia diye bir paylaşım sitesi vardır!
Ebeveynler için ekşi sözlük kıvamında bir bilgi kaynağı, umutsuz anlarda "aa birsürü evde oluyormuş bu" dedirten bir rahatlama ortamıdır. Üye olunmalıdır, tecrübelerden faydalanılmalıdır.. 

7- Yenidoğan Servisi Hemşireleri Candır!
Doğumu yaptıracak doktor evet en önemlisi ama, doğum yapılacak hastanenin ilgili bölümündeki hemşireler kritik önemdedir. Bu konuda berbat bir tecrübesi olan biri olarak şimdiki aklım olsa mutlaka doğum yapacağım hastanenin hemşireleriyle ilgili yorumları bulup okur, referanslara sorup araştırırdım, bütün bir (ya da iki) gece bebeğiniz ve siz onlarla başbaşa oluyorsunuz çünkü..

8- Emziren anne mutlaka göğüs yarası yaşar!
Ama doğumdan önce mutlaka birilerinin verdiği/sattığı kremler bir işe yaramaz. İlaçlar kullanılmalıdır, ilaçlar da ilk 1-2 gün etki eder sonra etkisini kaybeder, değiştirildikçe etki süresi uzar. Garmastan ve evicap kapsül 1 numaradır, aloeveralı kremler falan hikayedir :(

9- Bebeklere Eldiven Giydirilmez!
Yenidoğan bebeklere orasını burasını çizmesin diye hemen eldiven giydirirler. Büyükleri bırakın hastanedekiler bile! Oğlum için ne kadar rahatsız edici birşey olduğunu sevgili kuzenim uyardığında anlayabildim. Uykudayken tırnaklarını güzelce kesip çizik tehlikesini bertaraf etmek ve dünyayla en önemli bağlantısı olan ellerini rahatça keşif için kullanmasına izin vermek en iyisidir. 

10- Ayrılık Anı Çok Yakındır :(
Bebek gelmeden, anne mümkünse O'ndan ayrılmayı beceremeyebileceği ihtimalini göz önünde tutmalı ve hayatını buna göre düzenlemeye çalışmalıdır her açıdan..

şimdilik bu kadar.. benden söylemesi :)

P.S.: Şimdilik iş durumlarında bir gelişme yok, ama kararda da en ufak bir değişiklik söz konusu değil! zaman geri sayıma devam ediyor, bakalım kim galip gelecek :)